16 yaşında üç roman sahibi genç bir kız… Dünyanın en büyük gençlik forumu Idea’nın ‘Dahi Türk’ dediği Rana Demiriz 20 yaşındaki bir genç kızın Amerika’da başlayıp İspanya’da devam eden fantastik aşk hikâyesini anlatan ‘Gölgedeki Işıklar’ adlı bir seri oluşturdu ve bir ilke imza attı.
1995 İstanbul doğumlu olan Rana Demiriz İlköğrenimi Marmaris Şehit Ahmet Benler İlköğretim Okulunda birincilikle tamamladı. 2006 yılında Günseli Top Resim Atölyesinde resim çalışmalarına başladı. 2007, 2008 ve 2009 da beş adet karma resim sergisine katıldı. 2009 yılında Turizm ve Kültür Haftası için düzenlenen resim yarışmasında birincilik ödülü alan Rana Demiriz’in çok sayıda eseri bulunmakta… İdeali olan Plastik sanatlarda akademisyen olmak için çalışmalarına yoğun olarak devam ediyor.
Yoğun ilgi gören Gölgedekiler romanın 2.baskısı da yapıldı. Devamı niteliğinde olan romanı Gölgedeki Işıklar YÜZLEŞME 2011 Mart ayında Serinin 3. Romanı Gölgedeki Işıklar DONMUŞ ATEŞ de 15 aralıkta yayınlandı.
Gölgedeki Işıklar romanı Rana Demiriz e birçok ödül kazandırdı. Bunlar sırasıyla İçmeler Belediyesi, Marmaris Belediyeler Birliği Martab,İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Marmaris Kaymakamlığı İl Milli Eğitim Müdürlüğü Muğla valiliği ve T.C. Başbakanlık’dır.
Rana Demiriz şu an İstanbul Bostancı Doğa koleji 11. sınıf öğrencisi olarak eğitimini sürdürmekte ve 18 yaşına gelmeden 4 adet roman yazarak bir ilke daha imza atmak için çalışmalarına ara vermeden devam etmekte….
Bülent EFE
İlk kitabınızı 14 yaşında yazdınız. Ve 16 yaşında 3. Romanınızı yayınladınız. Belli bir disiplin içinde mi yazıyorsunuz? Nelerden ilham alıyorsunuz?
Yazmak için kafamın boş olması gerekiyor. O günlerde gündemim yoğunsa odaklanamıyorum. Yazsam bile yazdığımı beğenmiyorum. Dolayısıyla pek verimli olmuyor. Daha sakin olduğu için geceleri yazı yazmayı tercih ediyorum. Durgun ve rahat olduğum her an bana ilham veriyor.
Resimle ilgilenmeniz yazdıklarınızı daha mı görsel kılıyor?
Elbette. Çünkü resim demek görsel zeka demek. Bu da sıkı bir betimleme kabiliyeti anlamına geliyor. Bu romanlarıma da yansıyor. Yazdıklarım daha güçlü oluyor. Okuyucularım kahramanla özdeşleşip onunla beraber olayları yaşıyorlar.
Genç yaşınızda mitolojik konuları ve fantastik öğeleri başarılıyla kullanmanız sadece hayal gücü ile açıklanabilir mi?
Hayal gücü ve araştırmayla açıklayabiliriz. Mitolojide bir yere kadar hayal gücü ön planda. Sonrasında belli kalıplar, olaylar, efsaneler var. Bunların iyice araştırılması, özümsenmesi, yorumlanması, ona göre yazılması gerekiyor. Her şey kurgu değil.
Siz hangi yazarları okuyorsunuz?
Her türden yazar okuyorum. Türk ve Dünya Klasiklerini, Berna Moran, İskender Pala gibi değerli hocalarımızın kitaplarını okudum. Nora Roberts, Laurell K. Hamilton, Suzanne Collins ve Judith McNaught’u çok beğenerek okuyorum.
Nasıl yazarsınız? Karakterleri oluştururken ya da romanınızın kurgusu üzerine ön çalışma yapıyor musunuz?
Genel olarak olay akışı en kaba taslak haliyle belli oluyor. Olayları zihnimde bir film sahnesini izler gibi görüyorum. Ardından yazıya aktarıyorum. Ne yazacağım diye düşünmüyorum. Zihnimde yaşadığım, gördüğüm, tanık olduğum olayları anlatıyorum.
Türkiye’de gerilim, suç ve fantastik edebiyat bir hayli cılız ve kurgu problemleri ortaya çıkıyor. Dünya edebiyatından örnekleri eleştirel gözle inceliyor musunuz?
Türkiye’de yayınevleri tarafından desteklenmediğini düşünüyorum fantastik edebiyatın. Yoksa çok güzel bir potansiyel var. Maalesef yayınevleri bu konuda dışa bağımlı kalmayı daha çok tercih ediyor.
Romanlarımı bu türde yazdığım için okuduğum fantastik romanlara eleştirel gözle yaklaşıyorum . Aslında sadece fantastiğe değil diğer türlere de eleştirel yaklaşıyorum okurken. Olaylara bakış açışısını, üslubunu, karakter tahlillerini, betimleme derecelerini inceliyorum. Bazen o kadar irdeleyerek okuyorum ki zamanlama hataları gibi yazarların sıkça yaptığı hatalara rastlıyorum.
Felsefe ve mantıkla aranız nasıl?
Felsefeyi seviyorum. Filozofların düşünüp kafa yordukları ardından karara vardıkları konuları okumak sonra kendi fikrimi, o konu hakkındaki bakış açımı belirlemek beni ve birikimimi besliyor.
Sinema ile aranız nasıl? Sizce kitaplarınız filme alınabilir mi?
Dizi ve film izlemeyi seviyorum. Vizyon filmlerini ne kadar takip etmeye çalışsam da izlediğim filmler genellikle okuduğum kitapların sinema uyarlamaları oluyor. :Eleştirel gözle izliyorum. Romanlarım film olmaya çok müsait. Ayrıca senaryolar da yazıyorum.
Bundan sonraki projeleriniz neler?
Şu anda 4. Kitabımı yazıyorum. Bunun haricinde iki romanın daha kurgusu hazır. Kİtap okuma, yazarlık ve genç yaşta başarı hakkındaki seminerlerime ve imza günlerime devam ediyorum. Ama ben hep bir sonrakine odaklanıyorum. Bir sonraki imza günü, bir sonraki seminer, bir sonraki makale, bir sonraki senaryo, bir sonraki kitap… Planlı bir şekilde adım adım ilerliyorum.
Yazmayı seven gençlere ne önerirsiniz?
Öncelike kitap okumalarını öneriyorum. Başarı kitap okumaktan geçiyor. Sadece sevdikleri romanları değil, özellikle bir yazar adayı oldukları için hocalarımızın kitaplarını okumaları bunlardan bilgi almalarını tavsiye ediyorum. Yazamadıkları zamanlarda yazmak için uğraşmasınlar. Hiçbir şey yazmamak, zorlama bir yazıdan daha iyidir.