Küratörlüğünü Halil Gokman’in, tasarımını Sera Dink’in yaptığı “Halki’den Yansımalar: Kartpostallarda Ada” Sergisi İnönü Muzesi bahçesinde 17 Haziran Pazar Günü, saat 18.00’de, küratörlüğünü Serço Eksiyan ve Ates Evirgen’in, tasarımını yine Sera Dink’in yaptığı“Marmara’da Hayat Var: Şimdilik” Sergisi de Heybelada İskelesi Açık Sergi Alanı’nda saat 16.00’da açılacak.
19. yüzyılın sonlarından 20. yüzyılın ortalarına HEYBELİADA
Adalar Müzesi, “Halki’den Yansımalar… Kartpostallarda Ada Sergisi”nin kapılarını 17 Haziran 2012 saat 18:00’de meraklılarına açacak.
[imagebrowser id=1003]
Adalar Müzesi’nin yakında açılacak olan “Halki’den Yansımalar… Kartpostallarda Ada Sergisi”ndeki kartlar Türkiye ve yurtdışındaki müzayedelerden yaklaşık 15 yılda toplandı. Aralarında nadir Ada kartlarının bulunduğu bu kişisel koleksiyon 19. yüzyılın sonlarından 20. yüzyılın ortalarına uzanan bir dönemi yansıtıyor. Koleksiyon, posta sisteminde taşınmak amacıyla basılmış kartlardan oluştuğundan, birkaç önemli fotoğraf dışında sergide fotoğrafa yer verilmedi.
Bir semtin bir şehrin veya bir ülkenin tanıtımına, orada yaşamış bildik isimler önemli katkılar sağlar. Bu açıdan bakıldığında, Heybeliada şanslıdır. Küçük bir yerleşim birimi olmasına rağmen, güzel tesadüfler sonucunda önemli şahsiyetler Heybeli’de bir araya gelmiştir. Kimi okumuş, kimi çalışmış, kimisi de yerleşmeyi tercih etmiştir… Ufacık olmasına karşın bu kadar meşhuru bir araya getirmeyi becermiş başka bir yer var mıdır? Sergi Küratörü Halil Gökman, “Öyle bir dönem düşünün ki, ufacık bir adada Hüseyin Rahmi romanlarını yazarken Nurullah Berk ilkokula gidiyor. Aziz Nesin henüz küçük bir çocuk… Rıhtımın hemen yanındaki Bahriye Mektebi’nde Nazım Hikmet ve Necip Fazıl üniformaları içinde öğrenim görüyorken Yahya Kemal ve Hamdullah Suphi okulun öğretmenlerinden… Karşı tepe üzerinde kurulu Ruhban Okulu ise, içlerinde şimdiki İstanbul Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos’un da bulunduğu birçok üst düzey din adamı yetiştiriyor…” diyerek serginin kapsadığı dönemden örnekleri paylaşıyor.
Ada’nın 19. yüzyılın ortalarında üç yüksek okula sahip olması, bu renkli ortamın oluşmasında önemli bir etken olmuş. Sergide, Ada’nın Halki’den Heybeli’ye geçişi ve o dönemde olan bitenler kartpostallara yansımalarla sunuluyor.
Halil Gökman
1933 yılında Heybeliada’ya yerleşmeye karar veren İstanbullu bir ailenin 3. kuşağından olan Halil Gökman denizci bir aileden geliyor. Büyük dedesi, dedesi, eniştesi, amcası ve babası Osmanlı’dan Cumhuriyete uzanan bir dönemde Heybeliada Bahriye Mektebi’nden mezun oldu. Heybeliada’da henüz Rumların göç etmediği, birlikte yaşanan çok sesli yılların sonlarına yetişebilmiş. Heybeliada İlkokulu’nu bitiren Halil Gökman, daha sonra İngiltere’de tekstil mühendisliği dalında lisans ve yüksek lisans öğrenimlerini tamamladı. Halen, İstanbul’da kurulu İsviçreli bir danışmanlık şirketinin yöneticisi.
Marmara’da Hayat Var : Şimdilik
Adalar Müzesi 17 Haziran’da açılacak “Marmara’da hayat var, şimdilik” isimli sergisiyle denizlerin kirlenmesine ve canlı yaşamının yok olmasına dur çağrısında bulunuyor. Müze,sergnin açılışındaçevre örgütlerini de eyleme çağırıyor.
Bir zamanlar büyük balığın, küçük balığı kovalaması ile oluşan mükemmel besin zincirinin tüm halkaları teker teker koptu ve denizin dengeleri alt üst oldu. Uskumru sürüleri kayboldu; onları takip eden torik ve lüferler azaldı…
Adalar Müzesi, Marmara Denizi’nde hala farklı canlıların yaşamlarını sürdürdüğünü göstermek ve bu doğal hayatın özenle korunması gerektiği bilincini yaygınlaştırmak için 17 Haziran’da deniz yaşamını anlatan bu sergisini ziyarete açıyor. Sualtı fotoğrafçısı ve dalış eğitmeni Ateş Evirgen ile dalgıç Serço Ekşiyan’ın küratörlüğünü üstlendiği sergi, Adalar’ın çevresinde yapılan dalışlarda çekilen fotoğraflar ve videolardan oluşuyor.
Marmara Denizi barındırdığı fauna ve flora çeşitliliği açısından yerküredeki birçok denizden daha ayrıcalıklı bir özellik taşıyor. Fakat metropolleşme sürecinden kaynaklanan kirliliğin yanı sıra Tuna Nehri kanalıyla taşınan atık malzemeleri nedeniyle Marmara Denizi’ni besleyen İstanbul Boğazı’nın da nefes alması zorlaştı. Sadece Çanakkale Boğazı ile beslenen ile Marmara Denizi’nin geri dönülmez bir yola girdiği düşünülüyor.
[imagebrowser id=1002]
Sergi, seksen renkli denizaltı fotoğrafının yanı sıra, deniz kirliliğini gösteren ve uzmanlar, Adalılar ile Adalı balıkçılarla yapılan görüşmelerden oluşan videolardan oluşuyor. Ayrıca, müzenin kalıcı bölümleri içerisinde İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nin katkıları ile Marmara Denizi’nde kirlenme, yok olan türler, kabuklular, Adalar’ın oluşumundan bu yana canlılar anlatılıyor. MAREM (Marmara Environmental Monitoring Project) desteği ile Marmara Denizi’nin foseptiğe dönüşmesine karşı alınabilecek önlemler konusunda da başta Adalılar olmak üzere herkesi denizleri korumaya çağıran Adalar Müzesi bu çalışmasında Greenpeace ve TÜDAV (Türk Deniz Araştırmaları Vakfı) ile de işbirliğine başlıyor. Bu sergi ile birlikte Marmara’nın tanınması ve korunması konusunda çalışmalara hız kazandırmak hedefleniyor. Sergi, ekim ayına kadar ziyaret edilebilecek.
Serginin devamı olarak, Marmara Denizi balık türlerini içeren bir gösterim ile internet sitesinde yer alan indeksin geliştirilerek proje olarak sürdürülmesi planlanıyor.
Müze’de çocuk atölyeleri
Heybeliada iskele alanında açılacak olan sergide yaz ayları boyunca çocuklarla çeşitli atölyeler gerçekleştirilmesi de planlanıyor. Çocuk atölyelerinden başlıklar şu şekilde;
Köpekbalığından korkulur mu?
Denizanası ne renk?
Sen hiç deniz yıldızı gördün mü?
Denizatına binilir mi?
Denizatı balık mıdır?
Yunuslar balık mıdır?
Serço Ekşiyan
1954 yılında İstanbul’da doğan Serço Ekşiyan, su altına olan ilgisiyle küçük yaştan beri dalış yapmaktadır Çocukluğunu Ada sahillerinde dalış ile geçiren Ekşiyan, ilerleyen yıllarda Mykonos Adası’nda ve Bodrum’da dalış turizmi ve eğitmenlik gibi farklı su altı işleri yaptı. Yıllar içinde su altında oluşan olumsuzlukları videoya kaydetti. Çektiği filmleri gerektiğinde İstanbul Üniversitesi ile çeşitli çevre örgütleriyle her zaman paylaştı ve bıkmadan denizlerin kirlenmesini anlattı. Adalar Müzesi kuruluş çalışmalarına destek verdi. Marmara Denizi’nin kirlenmesi ve kay-kay (müsilaj) konusunda çektiği filmi müzede gösterilmektedir.
Ateş Evirgen
1956 yılında Ankara doğan Evirgen, 1979 yilinda İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun oldu. Temmuz 1977’de Caddebostan Balıkadamlar Kulübünde kursiyer olarak aletli dalışa başladı. 1982 yılında ise su altı fotoğrafçılığına başladı. 1993 yılında PADI O/W Scuba Instructor sertifikasını alarak dalış eğitmenliğine gecti. 1996’da Su altı Dünyası / Marine Photo dergisini hayata geçirdi. Su altı fotoğrafı çekmek için Türkiye denizleri dışında Güney Afrika, Mozambik, Galapagos, Kosta Rika, Kuzey Kutbu, Antarktika, Maldivler, Endonezya, Kızıldeniz, Mikronezya gibi dünyanın birçok dalış bölgesinde dalışlar yaptı. Alanında farklı yayın türlerinde makaleleri ve fotoğrafları yayınlandı. 2007 yılında “Fotoğraflarla Türkiye Deniz Balıkları” isimli bir kitap yayımladı. 1992 yılında İstanbul’da; 1993 yılında Bursa’da olmaz üzere “Kişisel Su Altı Fotoğrafları Sergisi” açtı.
Heybeliada kroki
Adalar Müzesi hakkında
www.adalarmuzesi.org
Adalar Müzesi, İstanbul’un ilk kent müzesidir ve Adalar Vakfı – Adalar Belediyesi ortaklığıyla 2010 yılında açılmıştır. İstanbul Adaları’nın tarihini, bugününü ve geleceğini anlatan, sahip olduklarını biriktiren, koruyan ve yarına aktaran Adalar Müzesi, iki farklı mekanda 800 m2 kapalı ve 1300 m2 açık alana sahiptir. Müze kurulduğu 2010 yılından bu yana yedi tematik sergiyi ziyaretçilere sundu. Müze bünyesinde, kalıcı koleksiyonların sergilendiği ana bölümlerin yanısıra, yıllık sergilerin yapıldığı biri açık diğeri kapalı iki ayrı sergi alanı, arşiv, müze dükkanı, atölye, cafe ve kültürel etkinlik alanları bulunmaktadır. Ayrıntılı bilgi, müze bölümleri, yıllık sergiler ve etkinlikler için: http://www.adalarmuzesi.org